23 Kasım 2014 Pazar
Osmanlı da İş Ahlâkı
Oasmanlıların iş ahlakına yabancılar her zaman hayran olmuşlardır.Bir Avrupalı seyyah diyor ki:"Bir Türk'le mi iş yapacağım; mukavele yapmaya lüzum görmem; sözü kâfidir.Ama bir Rum veya başka bir Hristiyan ile iş yapacaksam yazılı bir mukâvele yaparım."İstanbul'un bir caddesine adını veren Claude Farrere de bu konuya örnek olarak şunları söylüyor:"Yat gezisine çıkmıştım.İtalya, Malta, Yunanistan gibi memleketlerde bir sürü soyguna uğradım. Bu yüzden Türkiye'ye gelirken biraz düşünceliydim.Bu düşüncelerime rağmen Çanakkale Boğazı'na geldik.Pasaportum olmadığı için nöbetçi asker giriş izni vermedi.Bende rüşvet için önüne bir altın attım o ise altına ellerini kirletmemek için tekme atıp yatıma geri yolladı.Bu durum karşısında ben hayretler içerisindeydim.Ümitsizlik içerisinde geri döndüm.Ertesi gün o bölgeden bir köyde kurulan halk pazarına gittim.Burada her şey akıl almaz ucuzluktaydı.Ben de bir sürü eşya aldım.Bu insanlar benim yabancılığımdan hiç faydalanmaya çalışmadılar.Ben hâlâ hayretler içerisindeydim.Aldıklarımı iki eşeğe yükleyim yatıma doğru giderken biri kadı beş altı kişi beni tutarak pazara geri götürdüler. Ben beni öldüreceklerini sanarken onlar mallarımı saymaya başladılar.Sayım bittikten sonra kadı satıcıları sorguya çekti, öfkelendi.Onlardan bir torba dolusu para aldı.Daha sonra kadı bana dönerek, Fransızca,:"Bu torba sizindir.Çünkü, satıcılar, sana sattıkları mallardan kâr ettiler.Evet sadece yüzdece on kazandılar.Halbuki yabancıdan fazla kâr alınmaz.Kitapta şöyle der:"Yabancıya misâfirin gibi hürmet edeceksin".İşte Osmanlı memleketlerinde iş ahlâkı, tüccar ahlâkı ve kadıların hassasiyeti böyleydi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Gerçekten kaliteli bilgiler.... :D
YanıtlaSilEvet Osmanlı'yı daha iyi tanımamız gerekiyor.
Sil