13 Aralık 2014 Cumartesi

Osmanlı'da Rüşvet Tahkikatı

Osmanlı'da rüşvetin tespit edilmesi durumunda sürgünden idama kadar çeşitli cezalar verilmekteydi. Bu suçu işleyen herkese aynı ceza verilmemekte, suçu işleyenin rütbe ve makamı arttıkça verilen cezalar da ona göre artmaktaydı. Rüşvete verilen cezalar, alınan rüşvetin bir kaç misli kadar para cezası, hapis, nefiy (diğer şehir veya memleketlere sürgün), azil (görevden alma), kalebendlik (kalede hapislik), kürek (kadırga veya kayıklarda kürek çekme), katl (idam) gibi çeşitli şekillerde olabilmekteydi.

Osmanlı'da bir Sadrazam rüşvet suçundan idam edilirken bir Yeniçeri Ağası da görevden azledilerek sürgün cezasına çarptırılmıştır. Osmanlı arşivlerinde rüşvet hakkındaki belgelerde oldukça ilginç verilere rastlanmaktadır. İşte onlardan bazıları:

• 1850 senesi, rüşvet ve gayr-i meşru hediyenin alınmamasının temini için düzenlenen yemin töreninin livadaki bütün memurların iştirakıyla yapıldığına dâir Sofya Meclisi’nin mazbatası.

• 1857 senesi, Şehr-i Zor Mutasarrıfı Takıyyüddin Paşa’nın Mal Refik-i Evveli Fethi Efendi hakkındaki rüşvet iddiasının Bağdat Meclisi’nde görülmesi.

• 1892 senesi, Fransa’da Panama Kanalı meselesinde rüşvet alan Nafia Nazırı (Bayındırlık Bakanı) Mösyö Bayu’nun tutuklanması..
                                       
• 1902 senesi, Drama Kaymakamı Emin Paşa’nın para, malzeme ve rüşvet aldığı hakkındaki iddiaların gizli olarak araştırılıp sonucun bildirilmesi.
                             (Osmanlı Ölümsüz Çağ)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder