Valide sultanlık ünvanı ilk olarak Sultan Üçüncü Murad Han tarafından validesi Nurbanu Valide Sultan'a verilmiş ve sonra devamlı kullanılmıştır.
Müslüman olmayan valide sultan yoktur. Valide sultanların hepsi hayır ve hasenatı seven, takva sahibi hanımlardı.
Bir şehzade dünyaya getiren padişah hanımı, oğlu tahta çıkıncaya kadar "kadınefendi" veya "haseki" ünvanı ile anılırdı.
Harem-i Hümayun'un en yüksek makamı "Valide Sultanlık" makamıydı. Devlet üzerinde etkileri olsa da siyasetle uğraşanları yok denecek kadar azdı.
Padişah tahta geçtiğinde annesi, hayatta ise Bayezid'de bulunan Eski Saray'dan Yeni Saray'a, yani Topkapı Sarayı'na taşınırdı. Valide sultanın Yeni Saray'a gidişi "Valide Alayı" diye adlandırılan büyük bir merasimle yapılırdı.
Valide sultanın haremde geniş bir hizmetli kadrosu vardı. Haremi, hazinedar usta vasıtasıyla idare ederdi. Padişahın hanımlarının, kendisine çok yakın aile fertlerinden kadın olanların ve cariyelerinin bulunduğu yer olan Harem Dairesi'ne saraya mensup olmayan yabancı kadınlar dahi girmezdi.
Valide sultanların mali işlerini idare etmek için bir kethüda (kahya) tayin olunurdu. Valide sultanlara darphane bütçesinden belli bir kısım ayrılır; bu gelire "başmaklık" denilirdi.
Osmanlı padişah annelerinden 21'i oğullarının padişah olmasına yetişerek "Valide Sultan" olmuştur.
Valide sultanın vefatını takip eden kırk gün boyunca vezirler kabrini ziyaret ederdi.
Şayet padişah, valide sultandan önce vefat ederse valide sultan diğer emekliler gibi Eski Saray'a gönderilirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder