12 Şubat 2015 Perşembe

Ubeydullah-ı Ahrar Hazretlerinden Fatih Sultan Mehmed Han'a Yardım

Hace Ubeydullah Ahrar'ın torunu Hace Muhammed Kasım anlatıyor: "Ubeydullah-ı Ahrar bir gün, öğleden sonra, aniden atının hazırlanmasını istedi ve binip Semerkand'dan süratle çıktı. Talebelerinden bir kısmı da ona tabi olup takip ettiler. Biraz yol aldıktan sonra, Semerkand'ın dışında bir yerde talebelerine: 'Siz burada durunuz.' dedi. Sonra atını Abbas Sahrası denilen yere doğru hızla sürdü. Mevlana Şeyh adıyla tanınmış bir talebesi, bir müddet daha onu takip etti. Bu talebesi, gördüklerini şöyle anlattı: 'Hace Ubeydullah Ahrar Hazretleri ile sahraya vardığımızda, atını sağa sola sürmeye başladı. Sonra birdenbire gözden kayboldu.'
"Ubeydullah-ı Ahrar daha sonra evine döndüğünde, talebeleri nereye ve niçin gittini sordular. O da 'Türk sultanı Muhammed Han, (Fatih Sultan Mehmed) harp ediyordu. Benden yardım istedi. Ona yardıma gittim. Allahü Teala'nın izniyle galip geldi, zafer kazanıldı.' buyurdu."
Hace Muhammed Kasım, babası Hace Abdülhadi'nin şöyle anlattığını nakletmiştir: "Anadolu'ya gittiğimde, Fatih Sultan Mehmed Han'ın oğlu Sultan İkinci Bayezid Han, bana babam Ubeydullah Ahrar'ın simasını ve şeklini tarif etti ve: 'O mübarek zatın beyaz bir atı var mı idi?' diye sordu. ben de tarif ettiği bu zatın, babam Ubeydullah Ahrar olduğunu ve beyaz bir atının olup, bazen ona bindiğini  söyledim. Bunun üzerine Sultan Bayezid Han 'Babam Fatih Sultan Mehmed Han bana şöyle anlattı:
"İstanbul'un fethinde muhasaranın en şiddetli bir anında, Şeyh Ubeydullah Hazretleri'nin imdadıma yetişmesini istedim. Şu vasıfta ve şu şekilde ve beyaz bir atın üstünde bir zat hemen yanıma geldi ve bana 'Korkma!' buyurdu. Ben de 'nasıl korkmayayım, bir türlü kale düşmüyor.' dedim. Elbisesinin yeninden bakmamı söyledi. Baktım, büyük bir ordu gördüm. 'İşte bu ordu ile sana yardıma geldim. Şimdi sen falan tepenin üzerine çık, üç defa kös vur ve orduna hücum emri ver.' buyurdu. Emirlerini aynen yerine getirdim. O da bana gösterdiği ordusuyla hücuma geçti. Böylece düşman mağlup oldu ve İstanbul'un fethi müyesser oldu." buyurdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder